Merhaba WOAH! takipçileri ve Asya severler,
Bugün size geçen gün bahsetmiş olduğum Mai-san ile geçirdiğimiz o güzel Cumartesi'den bahsetmek istiyorum. Öncelikle biz sabah saat 10'da Denizle birlikte Sultanahmete gidip biraz gezdik. Mai-San sabah inmiş olduğu için öğle 2'ye kadar yatmak istedi.
Saat 2 de de buluşmak için Taksim meydanını seçtik, biz buluşma yerine değişiklik olsun diye yürüyerek gitmek istedik. Buluşma yerine yaklaştığımızda onun Türk host'unu arayıp nerede olduklarını sordum o da parkın önünde bekliyoruz dedi. Parka doğru gittiğimizde orada bizi bekliyorlardı. Ev sahibi olan Türk'de gerçekten düzgün biriydi, onunda bizle gelmesini isterdik ama o çalışıyormuş gitmesi gerekti. Vedalaştıktan sonra Mai-san ile nereyi gezelim konusunda sohbet ettik ilk önce aç olup olmadığını sordum, o da aç olduğunu belirtti..
Diğer tanımış olduğumuz japonlara oranla Mai-san gerçekten aşırı eğlenceliydi ve ingilizce bilgisi de çok iyiydi, ben kendisine güzel bir kebab salonu bulmayı teklif ettim tabi ki pahalı olmayan bi' yer istiklal'in aşağı taraflarında Konak Kebab diye bi restaurant bulup terasına çıktık, Mai-san'a acılı şeyler seviyor musun diye sordum çünkü Adana kebab yemesini istiyordum, o da evet diyince ben ve Mai-san Adana söyledik, Deniz ise acı yiyemediği için Izgara Köfte istedi yemek gelmeden önce atıştırmalık larla neredeyse doyacaktık.
Mai-san gelen menüyü gördükten sonra bunu nasıl bitirebilirim ? diye sordu çünkü baya büyük görünüyordu. tabi fotoğraf çekmeyi de ihmal etmedik :) .. yemek bittiğinde Mai-san bize hediye getirmiş onları verdi Cheese Katsuo ve bir kaç tane kartpostal hediye etti gerçekten bizim için sürpriz oldu :)
Yemekten sonra dışarı çıktığımızda yavaş yavaş aşağı doğru yürüdük St. Antonio kilisesini gösterdim, pek ilgilenmedi bu yüzden devam ettik arasıra da vitrinlere gözgeçirdik. Tophane yoluna doğru müzik marketler var orada geleneksel türk çalgılarına baktık (bağlama, darbuka, ney, gırnata, vs.) oradan da çıktıktan sonra ona buradan geçerken galata kulesine gitmeliyiz dedim o da tamam dedi sıra çoktu ama eski gittiğim zaman çektiğim resimleri gösterdikten sonra gitmek istedi. sırada beklerken Türkler ve tourist olan kişiler arasında ki fiyat farkından bahsettik ben adil olmadığını söyledim o da Japonya'da böyle birşey yok ama başka ülkelerde daha pahalı dedi Galata Kulesi Fiyat Tarifesi ( Turist : 13 tl Türk : 6,5 tl ) asansör ile yukarı çıktığımızda çok aşırı bir rüzgar vardı. Mai-san manzarayı gördükten sonra hayran kaldı tabi bir çok fotoğraf çektikten sonra bi tane turist fotoğrafımızı çekmek istedi ve Mai-san koreli sandığı için korece teşekkür etti ama kız japonum diyince çok şaşırdık gerçi Mai-san Japon olduğuna inanmıyordu çünkü hiç benzemiyordu Japon'a biraz daha ilerledikten sonra manzaraya bakarken iki tane Japon teyze gördüm birinin yükseklik korkusu vardı ama gerçekten eğlencelilerdi japonca konuştuğumda baya sevindiler ve güldüler onlarla da baya sohbet ettik Deniz onlara Line adresini verdi. Eğer eklerseler kaldığımız yerden devam ederiz ^^
Galata Kulesi'nden sonra çok fazla susadığımızı farkettik. ilerde gördüğümüz bi Atomcuya gittik (Meyve suyu satıcısı ) orada meyve sularımızı içtikten sonra daha çok vaktimizin olduğunu düşündüğümüz için Sultanahmete doğru yürüyelim dedik, Mısır çarşısına gitmek istedik ama bayramdan dolayı kapalıydı. bizde Sirkeci yolundan devam ederek yukarı çıktık, Gülhane Parkının önüne geldiğimizde bir kaç ananas yedik daha önceden Mai-san'a yemesinde ısrar ettiğim midyeyi ısmarladım ve Deniz'de közde mısır aldım .
Sultanahmet'e vardığımızda bizim için gitme vakti gelmişti çok sıcak bir vedadan sonra birbirimize sarılıp hoşçakal dedik. Mai-san'a yolu tarif ettikten sonra kendisi biraz daha gezmek istediğini söyleyince tramway istasyonları arasındaki gidiş rotasını da gösterdim ve gezimiz burada sona erdi :)
Çok güzel bir gün geçirmiştik.. Umarım daha bir çok böyle günler görürüz
Bir sonra ki yazı da görüşmek üzere..
Saygılarımızla Rıdvan&Deniz.
Hello WOAH! followers and Asian lovers,
Today i want to talking about beautiful saturday spend with Mai-san who i told you before. firstly we went to Sultanahmet(Blue Mosque) for looking around and walking with Deniz.
Mai-san want to sleep till 2.pm Because of she's arrived morning and she tired.
We choose to meet place that Taksim Square at 2 O'clock, and then we wanna go with walking to meeting place, when we were come close to meeting place i called to host of Mai-san who from turkey and ask him that where are you now ?
he said to me that we are front of park at taksim waiting yours. When we approached to park they'll waiting to us. the host who from turkey he was really nice guy, we want to that guy have come to with us but he has to work. after farewell,
i ask to Mai-san and we chatting about first where we should visiting after that i ask to her that are you hungry, and she said to yes..
Another japanese that we met before she was really funny person than others and she's skilled english speaker i offered to her that good kebab house actually non-expensive kebab house ^^ near in below the road we found exactly place, there is really great place that called "Konaklı Kebab"
we went to that Terrace floor and before the lunch i ask to her that are u like to spicy things ? because of that i would like to offer her Adana Kebab whichs really spicy kebab when she say to yes and i order to kebab with me and for Mai-san but Deniz's choose the Izgara Köfte before the lunch
they gave to us appetizers with them we were really going to full :D when Mai-san saw the menu she said how i able to finish that huge menu :D unfortunately she wouldnt finish :D after the lunch she want to gave us presents Cheese Katsuo and few Postcard whichs made in japan that was really suprised to us
After the Lunch when we went out slow by slow we walked to below i show her to St. Antonio Church but she's not interesting to that places therefore we keep walked, on occasion we look at the showcases, on the tophane road we went to Music markets street there is too many music markets at that street and we looked around
examined and try to playing music instruments whichs traditional turkish Instruments ( saz, darbuka, gırnata, ney etc.) after we exit that place too i said to her that if we going to that place we have to looking Galata Tower too and she said sure.. but in galata towers there was too many people waiting to go Galata Tower we frustrated but when i show to her
that pictures i took at the tower she getting excite to going and then we waited till waiter are finished after that we reach to inside in that point we chatting about price difference between tourist and local people (Ticket Prices for Galata Tower Local: 6,5 tl foreigner : 13tl) i thought that this is really unfair and then she said i agree with u there is no price difference in Japan
between tourist and local but the other countrys more expensive then Turkey anyway we went with elevator to upstairs there was really windy, after the Mai-san saw the landscape she really surprised and liked and of course we took to many photo :D when we tried to take picture there was girl who foreigner she want to take our picture and we said sure after she finished to took Mai-san thanks to her
with Korean language :D and she said that im from japan but she's not looks like japanese at all we really surprised and Mai-san dont believe to her too after we move on little bit i saw the old womans who from japan i offered to hers that i could take your pictures and then they being happy to taking picture actually talked little bit japanese at that time they were really surprised and laughing about that
they were really funny we chatted to hers and Deniz gave them the LINE address if they able to add we would be happy to talking ..
After the Galata Tower we found that we were thirsty and i offered to go Atomcu that i saw (Fruit Juice store) after we had a drink juices we thought that we have to many time to hang out and we decided to walking through to sultanahmet first we went to Mısır çarşısı but there is no entry to go because of Eid Ramadan closed . and we keep walked to sirkeci road to gülhane when we reach to front of Gülhane park i buyed few Pineapple pieces
and then i saw the Midye that i ordered to eat for Mai-san, so i buyed for Mai-san she really liked Midye and Deniz choose to roasted Corn.
When we approached to Sultanahmet time has come to for use and we have to go back home after the warm farewell we had hug each others and we said goodbye, after we going to back i explain to how to go back to Taksim with tram station because she want to more walking and looking around
we spend really great days together.. I hope that we'll see exactly the same days as with Mai-san
See ya! later with another post.
Sincerely Rıdvan&Deniz
Photos Of day ;